Gökçeada, Türkiye'nin en büyük adası olarak hem doğayla iç içe olmayı hem de tarihi dokusuyla nostaljik bir yolculuğa çıkmayı sevenler için mükemmel bir destinasyondur. Adaya adım atmanızla birlikte, doğal güzelliklerin yanı sıra, tarihi taş evler, rüzgar değirmenleri ve el yapımı zanaat ürünleriyle karşılaşacaksınız. Özellikle Plaka Plajı'nın beyaz kumları ve assos mimarisinden kalma yapıları, burada geçireceğiniz zamanı daha da özel kılacak. Adanın çeşitli köylerini keşfederken, yerel halkın sıcak misafirperverliği sizi karşılayacak ve unutulmaz anılar biriktirmenize yardımcı olacak. Gökçeada'da hem dinlenebilir hem de farklı aktivitelerle adanın her köşesinde keşfe çıkarak heyecan dolu bir tatil geçirebilirsiniz.
Gökçeada'ya ulaşım oldukça kolaydır. İstanbul ve Çanakkale'den feribot seferleri düzenlenmektedir. İstanbul'dan Çanakkale'ye gitmek için kara yolunu tercih edebilir, ardından Gökçeada'ya geçmek üzere Kabatepe Limanı'ndan feribota binebilirsiniz. İstanbul'dan yola çıkanlar, takriben 5-6 saatlik bir seyahat sonrasında Çanakkale'ye ulaşır. Çanakkale'den feribotlarla Gökçeada'ya geçmek, yaklaşık 1 saat sürmektedir. Alternatif olarak, uçakla Çanakkale Havalimanı'na ulaştıktan sonra karayolu ile feribota geçiş yaparak Gökçeada'ya ulaşabilirsiniz. Ayrıca, yaz aylarında bazı tur firmalarının düzenlediği özel deniz turlarıyla da Gökçeada'ya ulaşmak mümkündür. Gökçeada'ya ulaştıktan sonra adayı keşfetmek için araç kiralayabilir veya bisikletle dolaşabilirsiniz. Aracınızla gitmek, özellikle adanın farklı köylerine ve plajlarına kolayca ulaşmanızı sağlar.
Gökçeada, hem doğal hem de tarihi güzellikleriyle öne çıkan birçok turistik mekana ev sahipliği yapmaktadır.
Gökçeada'nın yerel lezzetlerini deneyimlemek için çeşitli restoran ve kafeler bulunmaktadır.